top of page
Tedavi öncesi dikkat etmeniz gerekenler

Tedaviye başlarken..

 

Herhangi bir kronik rahatsızlığınız ya da herhangi bir ilaca alerjiniz buluyorsa (tansiyon, şeker, kalp hastalığı v.s), mevcut kronik hastalığınızla ilgili ya da başka bir sebeple uzun süreli kullandığınız ilaçlar varsa tedaviye başlanmadan önce mutlaka diş hekiminize bildiriniz.  Diş hekiminin cerrahi işlem öncesi verdiği ilaçları düzenli kullanınız. Eğer Antibiyotik verilmişse kullanma talimatına kesinlikle uyulmalı ve kutu bitene kadar kullanılmalıdır. İlaç etkisinden dolayı herhangi bir rahatsızlık yaşamanız halinde diş hekiminize bilgi vermelisiniz. İmplant ve cerrahi işlemler öncesi, pıhtılaşmayı geciktiren antikoagülan ilaçları (aspirin türü) diş hekiminin size belirttiği süre içerisinde kullanılmayınız. Diş çekimi ve implant öncesinde dişlerinizi mutlaka düzenli fırçalayınız.

Diyabet

Diyabetli hastalarda tedavi öncesi açlık kan şekerinin bilinmesi enfeksiyon riski ve yara iyileşmesinin şekli açısından önemlidir.

 

Diyabet hastası insülin kullanıyor ise normal öğününü yemeli ve ilacını alarak dişhekimine gelmelidir. Hastalar randevularını sabah ve öğlen arası bir saatte almalıdırlar, ve ani bir şeker düşüşü (insülin reaksiyonu) hissettikleri anda bunu hekime söylemelidirler.

 

Diyabetli hastalara uygulanan hareketli protezlerin vurması durumunda oluşabilecek yaraların ilerlemeden ve enfekte olmadan, hastaların protezler teslim edildiği andan itibaren sık sık kontrole çağırılmaları gerekmektedir.

 

Diyabetli hastalarda kandaki şeker miktarına ve kullanılan ilaçların türüne bağlı olarak tükürük miktarı ve kalitesinde değişiklikler görülebilir. Tükürük tam dişsizlik durumunda uygulanan tam protezlerin tutuculuğunda çok etkilidir. Bu nedenle tükürük salgısı az olan hastalarda tutuculuğun diğerlerine göre az olacağı kaçınılmaz bir gerçektir.

 

Diyabetli hastalar enfeksiyonlara daha açık olmaları ve yara iyileşmelerinin daha geç olması nedeniyle ağız bakımlarına çok önem göstermeli ve düzenli dişhekimi kontrollerini ihmal etmemelidirler.

Hipertroid

Tiroid bezinin normalden fazla çalışması ve fazla hormon salgılamasına Hipertiroidi denir. Bu hastalarda bazal metabolizma hızı artmıştır.

 

Bu hastalarda erken dişeti rahatsızlıkları, dişlerin sürme zamanlarında değişim, erken çene gelişimi görülebilir.

 

Ayrıca ağız mukozasında tümörler ve enfeksiyon görülebilir.

 

Bu hastalarda epinefrin ve adrenalin kullanımında çok dikkatli olunmalı, mutlaka hekiminden konsultasyon alınmalıdır.

 

Hipotiroidi durumlarında (Tiroid bezinin az çalışması) ise dilde büyüme, dişlerde çapraşıklık görülebilir.

 

Tıbbi durum kontrol altında olduğu sürece diş tedavisi kolaylıkla yapılabilir.

Hipertansiyon

Tansiyon, kan basıncını ifade eden terimdir. Tansiyonun 9.0 (küçük) ve 14.0 (büyük) daha fazla olması durumunda hipertansiyondan söz edilir.

 

Tansiyonun kontrolsüz yükseldiği durumlarda baş ağrısı ve baş dönmesi, dişlere yansıyan ağrı, görme kaybı ve nadir durumlarda beyin kanaması görülebilir.

 

Yüksek tansiyonlu hastalarda diş tedavileri yapılmadan önce mutlaka doktorundan onay alınmalı ve kullandığı ilaçlar tekrar değerlendirilmelidir.

 

Özellikle cerrahi işlemler sonrasında kanama kontrolünde zorluk olabilir. Bu sebeple özellikle kan sulandırıcı ilaçların dozu (Aspirin ve kumadin gibi) doktor kontrolü ile tekrar ayarlanır.

 

Tansiyon hastalarında dikkat edilmesi gereken başka bir nokta, diş tedavisinin kendi başına bir tansiyon sebebi haline getirilmemesidir. Bazı hastalar tedaviden korktukları için tansiyonları çıkabilmektredir. Bu anlamda hekim, hastasını rahatlatabilmeli, diş tedavisi tansiyonun sebebi olmamalıdır.

 

Hamilelik

Hamilelik dönemin ilk ve son 3 ay dönmeleri diş tedavisi uygulamak sakıncalıdır. Ayrıca hamilelik dönemi boyunca gerekli önlemler alınmadan röntgen tetkiki yapmak tehlikelidir.

 

Sadece ikinci 3 aylık döneminde (2. Trimester= 2. 3 aylık dönem ) kadın doğum doktoruyla konsültasyon yaparak diş dolgusu, diş çekimi kanal tedavisi ve diş taşı temizliği gibi tedaviler uygulanabilir.

 

Bu yüzden hamilelik planlanmadan önce kadın doğum uzmanı bir doktor ile görüşüp planlama yapıldığı gibi aynı şekilde dişhekimine de giderek sorunlu diş ve dişetlerimizle ilgili problemleri hallettirmeli, ayrıca radyolojik tetkikleri de yaptırarak sorun doğurabilecek dişler de tespit edilerek önceden önlemleri alınmalıdır.

 

Bu şekilde sorunsuz ve diş sağlığı açısından stressiz bir hamilelik dönemi geçirebilirsiniz.

Kalp

Endokardit adı verilen kalp içi zarı iltihabı’nın başlıca etkenin diş enfeksiyonları olduğu kesin olarak anlaşılmıştır.Diş enfeksiyonu ,diş kökünün ucundaki enfekte alan (granülom,kist gibi ) perodontal cep veya yarım doldurulmuş bir kanal olabilir. Bu nedenle, böyle kalp hastalığı olanlarda bütün bu odakların ortadan kaldırılması zorunludur.

 

Kalp hastalarının dişhekimini bilgilendirmeleri gerekir. Anestezik madde seçimi ona göre yapılır. Kan pıhtılaşmasını önleyici ilaçlar alınıyorsa hekime danıştıktan sonra çekim yaptırılır.

 

Endokardit ve kapak hastalığı olanlarda alınması gereken önlemler, bir girişimden önce antibiyotik verilmesi; müdahalenin yapılması ve sonra da, bir süre ilaç alınması şeklindedir. En uygunu böyle durumlarda kalp hastalıkları uzmanı ile ortak hareket etmelidir.

Astım

Astım hastalığı, hava yolunun aşırı duyarlı olması halidir.

 

Ağız mukozasında bazı durumlarda ödem oluşur ve nefes almayı zorlaştırır.

 

Öksürük, hırıltı, nefes alma zorluğu gibi belirtileri vardır. Bunu tetikleyen etkenler, alerjenler, sigara, stres, kimyasallar ve bazı ilaçlardır.

 

Hastaların dikkat etmesi gerekenler, gerekli ilaçlarını yanlarında bulundurmak, sabah erken saatlerde tedaviye gelmek, gereksiz strese girmemek ve diş hekimi korkusunu bastırmaktır.

Radyoterapi
  • Müdehale öncesi antibiyotik uygulaması.

  • En az travmaya yol açacak şekilde çekim yapılması.

  • Çekim boşluğuna tükürüğün ve dolayısıyla ağız mikroflorasının kaçmasının önlenmesi.

  • Alveol kenarlarında keskin kemik kenarlarının kalmasının engellenmesi.

  • Alveol soketine rezorbe olabilen antibiyotikli patların yerleştirilmesi.

  • Yara kenarlarını yakınlaştırılarak dikilmesi.

 

Bunlara dikkat edilmediği takdirde osteoradyonekroz oluşma olasılığı çok yüksektir.

 

Radyoterapi görmüş hastalarda aradan çok uzun zaman geçmiş olsa bile diş çekimi veya operasyon öncesi proflaksi yapılması gereklidir. Bu nedenle hastalar hayatlarının herhangi bir döneminde radyoterapi görmüş iseler mutlaka doktorlarını bilgilendirmelidirler.

bottom of page