top of page

Dental İmplantlarda Sağlık sorunlarının ve Anatomik faktörlerin etkisi nelerdir?

  • Yazarın fotoğrafı: Seçkin Özeralp
    Seçkin Özeralp
  • 14 Oca
  • 4 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 30 Oca


İmplant ve Genel sağlık
İmplant ve Genel sağlık

1- Yetersiz Kemik Yoğunluğu:

Yetersiz kemik yoğunluğu, implant yerleştirilmesini zorlaştırabilir. Alveolar kemik, dişlerin köklerini çevreleyen ve dişleri çene kemiğine bağlayan kemik yapısıdır. Alt çene kemiği (mandibula) ve üst çene kemiği (maksilla) olmak üzere iki farklı bölgede bulunur. Alveolar kemik, dişlerin köklerinin etrafını sararak onları sabitler ve destekler.


Dişler çekildiğinde veya kaybedildiğinde, alveolar kemikte kemik kaybı meydana gelebilir. Genellikle diş çekiminden sonra 6 ila 12 ay içinde kemik erimesi başlar. Ancak bu süre kişiden kişiye ve dişin sağlık durumuna göre değişiklik gösterebilir.Diş çekiminden sonra implant yerleştirilmesi için genel olarak 3 ila 6 ay beklemek önerilir. Bu süre, çekim bölgesinin iyileşmesi ve kemiğin yeniden oluşması için gereklidir. Ancak, herhangi bir enfeksiyon riski yoksa ve kemik kaybı oluşmaması için çekim sonrası 2. haftadan sonra da implant yerleştirilebilir.


Bazı durumlarda hemen implant yerleştirme de mümkündür. Immediate implantasyon denen bu yöntem, dişin çekildiği anda aynı seans içinde yerleştirilen bir implant türüdür. Bu yöntem, diş çekiminden sonra bekleme süresini azaltır ve hastanın dişsiz kalma süresini kısaltır. Ancak, bu yöntem için dişte enfeksiyon bulunmamalı ve yeterince kemik olması gerekmektedir. Bu yöntem, kemik dokusunun sağlıklı olduğu ve iltihaplanma riskinin düşük olduğu durumlarda tercih edilir.


2- Sinüs Boşluğu, Schneider membranı ve dental implantlar

Üst çenenin arka kısmında yer alan sinüs boşluğu, implant yerleştirilmesi için yeterli kemik dokusunun olmamasına neden olabilir. Bu durumda, sinüs kaldırma (sinüs lift) gibi dental prosedürler uygulanır. Bu işlemler sırasında, maksiller sinüsü kaplayan ince mukozal zar olan Schneider membranı korunmalıdır. Çünkü zarar görmesi enfeksiyon riskini artırabilir ve çeşitli komplikasyonlara yol açabilir.


Schneider membranı hasar görürse, aşağıdaki olumsuz sonuçlar ortaya çıkabilir:


  • Oroantral Açıklık: Schneider membranı hasar gördüğünde, ağız boşluğu ile maksiller sinüs arasında bir açıklık oluşabilir. Bu, enfeksiyon riskini artırabilir ve ağrıya yol açabilir.


  • Oroantral Fistüla: Eğer bu açıklık iyileşmezse, zamanla bir fistül (açık yara) oluşabilir. Bu durum, sürekli enfeksiyon ve ağrıya neden olabilir.


  • Enfeksiyon: Schneider membranı hasar gördüğünde, sinüs bölgesinde enfeksiyonlara yol açabilir. Bu enfeksiyonlar, implantın başarısını olumsuz etkileyebilir ve ek tedavi gerektirebilir.


Greft veya İmplant Kaybı: Sinüs ogmentasyonu veya implant yerleştirme işlemleri sırasında Schneider membranı hasar gördüğünde, greft veya implant kaybına neden olabilir.


3- Mandibular Kanal ve dental implantlar

Mandibular kanal, alt çenede yer alır ve inferior alveolar sinirin (IAN) geçtiği bir tünel gibidir. Bu sinir, dişlerden gelen duyusal sinir uyarılarını beyne iletir ve diş etleri ile alt dudak bölgesine ulaşır.


Dental implant yerleştirilirken, bu sinirin zarar görmemesi çok önemlidir. Sinire zarar verilmesi durumunda, alt dudakta, diş etlerinde ve dişlerde uyuşma, ağrı ve kalıcı sinir hasarı meydana gelebilir. Ancak, bazı durumlarda sinire yakın hasarlarda 6 ay sonra iyileşme görülebilir.


4- Genel Sağlık Sorunları ve dental implantlar

Bazı sağlık sorunları, dental implant tedavisinin risklerini artırabilir. İşte bazı önemli durumlar:


Kalp Hastalıkları:

  • Hipertansiyon: Yüksek tansiyon, implantın başarısını olumsuz etkileyebilir ve iyileşme sürecini yavaşlatabilir.


  • Konjestif Kalp Yetmezliği: Bu durum, implant uygulamasının riskli olmasına neden olabilir.


  • Aritmi: Kalp ritmi bozuklukları, implantın başarısını etkileyebilir ve ek tedavi gerektirebilir.


  • Angina Pectoris: Kalp krizi riski olan bu durum, implant uygulamasının riskli olmasına neden olabilir.


  • Antikoagülan Kullanımı: Kalp hastalığı olan kişilerde kullanılan antikoagülan ilaçlar, implant uygulaması sırasında kanama riskini artırabilir.


Diyabet:

  • Kan Şeker Sınırları: Kan şeker seviyeleri, vücudun enerji ihtiyacını karşılamak için önemlidir. Normal kan şeker seviyeleri şu şekildedir:

Fazla düşük (Hipoglisemik): 70 mg/dL veya daha düşük.

Normal: 70-100 mg/dL arasında.

Fazla yüksek (Hiperglisemik): 100 mg/dL veya daha yüksek.


  • HbA1c Seviyeleri: HbA1c testi, son 2-3 ayda ortalama kan şekeri seviyesini gösterir. HbA1c seviyeleri şu şekildedir:

Normal: %5,7'nin altında.

Prediyabet: %5,7 ila %6,4.

Diyabet: %6,5 veya daha yüksek.


Kemik hastalıkları:

  • Bifosfonat Kullanımı: Bifosfonatlar, kemik erimesini önlemek ve tedavi etmek için kullanılan ilaçlardır. Kemik sağlığını destekleyerek kırık riskini azaltır. Genellikle osteoporoz ve diğer kemik hastalıklarının tedavisinde kullanılırlar. Ayrıca kemik kanseri, hiperkalsemi ve Paget hastalığı gibi durumların tedavisinde de etkilidirler.


Tiroid hastalıkları:

  • Tiroid Hormon Seviyeleri: Dental implant yapılabilmesi için tiroid hormon seviyeleri genellikle normal aralıkta olmalıdır. Özellikle TSH ve T3 seviyeleri dikkatle takip edilmelidir.

Normal TSH seviyeleri: 0.4 - 4.0 mIU/L arasında değişir.

T3 seviyeleri: Genellikle 70 - 200 ng/dL arasında olmalıdır.


Sigara Kullanımı:

Sigara içmek, implantın iyileşmesini yavaşlatabilir ve enfeksiyon riskini artırır. Ameliyattan sonra en az 24 saat sigara içmemeniz önerilir. Sigara dumanı, ağız içi sıcaklığını anlık olarak 60°C civarına kadar yükseltebilir. Bu yüksek sıcaklık, ağız dokularına zarar verebilir ve iltihaplanma gibi sorunlara yol açabilir.


5- Hamilelik Dönemi:

Hormonal değişiklikler ve kullanılacak tedavi yöntemleri implantın başarısını etkileyebilir.


  • Anestezi: İmplant yapımı bir cerrahi işlemdir ve anestezi gerektirir. Hamilelik döneminde anestezi kullanmak, doğacak bebek için riskli olabilir.


  • Röntgen ve İlaçlar: İmplant yapımı öncesinde ve sonrasında röntgen çekimleri ve bazı ilaçlar gereklidir. Bu tür röntgenler ve ilaçlar, hamilelik döneminde bebeğe zararlı olabilir.


  • İyileşme Süreci: İmplant takıldıktan sonra iyileşme süreci önemlidir ve bu süreçteki ilaçlar ve tedavi yöntemleri hamilelik döneminde kullanılmamalıdır.


  • Hormon Değişiklikleri: Hamilelik döneminde hormon değişiklikleri diş sağlığına etkisi olabilir ve bu nedenle implant yapımı bu dönemde daha riskli olabilir.


6- Çocukluk Yaşı ve dental implantlar:

Genellikle 18 yaşını doldurmuş kişilerde yapılan implant tedavileri daha başarılıdır. Çene gelişimi tamamlanmamış bir kişide implant yapılması, çeşitli sorunlara yol açabilir.


İşte bazı olası sonuçlar:


  • Pozisyonel Sorunlar: Çene kemiği gelişimini tamamlamamış bireylerde implantın pozisyonu zamanla değişebilir. Çene kemiği büyüyüp şekillenmeye devam ederken, implantın yerleştirildiği pozisyona uygun olmayabilir.


  • Kemik Gelişimi Engellenmesi: İmplant yerleştirildiğinde, çene kemiğinin gelişimi engellenebilir ve bu da uzun vadede dişler arasında boşluklar ve dişlerin düzensiz yerleşmesine yol açabilir.


  • Estetik Problemler: İmplantın pozisyonu ve çene kemiğinin gelişimi nedeniyle estetik sorunlar meydana gelebilir.


  • Isırma Sorunları: Çene kemiği gelişimini tamamlamamış bireylerde implantın yerleştirilmesi, dişler arasında isırma sorunlarına yol açabilir.


Bu nedenlerden dolayı, çene gelişimi tamamlanmamış bireylerde implant tedavisi genellikle tavsiye edilmez. Çene kemiği gelişiminin tamamlanmasını beklemek, daha sağlıklı ve uzun vadeli sonuçlar sağlar.

Kommentare

Mit 0 von 5 Sternen bewertet.
Noch keine Ratings

Rating hinzufügen

Site içeriğinde olan bilgiler destek sağlamak için olup, hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi, tanı ve teşhis koyması yerine geçmez.

www.seckinozeralp.com

© 2025

bottom of page